İyilik Kulübü

Türkiye’nin her yerinden, hasta, travma geçirmiş, savaş mağduru, yetim, öksüz, ebeveynleri şehit veya gazi olmuş çocukların hayallerini gerçekleştirmeyi hedefleyen “İyilik Kulübü” TRT AVAZ’da.

Mimarlık Sanatının Başyapıtları

Dünyanın değişik çağlarına, değişik kültürlerine damga vurmuş en önemli, en güzel 10 anıt ve anıtsal yapı..."Mimarlık Sanatının Başyapıtları" TRT AVAZ'da.

Mukaddesle Pedal Çevir

Çocukluğu sele üstünde geçmiş iflah olmaz bir gezgin Mukaddes Cansu… Yolculuğuna Ara Güler ustanın köyü Yaycı’dan başlıyor. Tarihi ve kültürel önemi çok büyük Şebinkarahisar’ın gözbebeği Fatih Camii’ni, pestil üretim atölyesini ve Meryem Ana Manastırı’nı tüm güzellikleriyle gözlerimizin önüne seriyor. Yöreye özgü unutulmaya yüz tutmuş, 2000 yıllık bir geçmişe sahip bir el sanatı olan tamzara dokumacılığının son zamanlarda canlanması ve yeni nesle aktarılması için yapılan çalışmalara tanık oluyor.  "Mukaddes'le Pedal Çevir"  TRT AVAZ'da.

Seyahatname

Yıllardır bildiğimiz ya da bildiğimizi sandığımız birçok mekân, bilinmeyen sırlarla doludur. Kimisi adının kökeniyle kimisi tarihe mal olmuş gelenekleriyle kimisi ise ziyaretçileri ile özeldir. Bilinen mekânların bilinmeyenlerini anlatan “Seyahatname” TRT AVAZ’da.

Eski Hikaye

Eski Hikâye, küçük yaşta babası öldürülen bir gencin intikam hikâyesi olarak gözükse de büyük bir aşk ve iyileşme hikâyesi. Mete, hayatını babasını öldüren ve aile onurunu zedeleyen insanlara karşı mücadele üzerine kurmuştur. Ancak hiç beklemediği bir yola girecek, Türkan’ın aşkı ve arkadaşlarının desteği ile büyük bir değişim geçirecektir. Mete’nin psikolojik gerilimi ve yolculuğu, adalet ve intikam kavramlarının tartışılmasını sağlayacaktır.

Mete, intikam yolculuğunda tahmin dahi edemeyeceği pek çok sırla karşılaşacaktır. Ortada sanılandan çok daha büyük bir entrika ve suç ilişkisi vardır. Böyle bir dünyada Mete, acaba intikamı mı yoksa aşkı mı seçecektir.

Eski Hikâye TRT AVAZ'da.

Sporun Kadınları

Kendi spor branşlarında başarılı olmuş sporcu kadınların tanıtıldığı "Sporun Kadınları" TRT AVAZ'da.

Yedi İklim Dört Bucak

Türkiye’mizin tarihî mekânlarını ve unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarını konu edinen Yedi İklim Dört Bucak belgeseli TRT AVAZ'da.

eski-hikâye

Eski Hikâye, küçük yaşta babası öldürülen bir gencin intikam hikayesi olarak gözükse de büyük bir aşk ve iyileşme hikayesidir. “İnsan, insanın kurdudur” eleştirisiyle, “insan, insanı iyileştirir” fikrinin çatışması olarak okunabilecek bir hikaye eksenine sahiptir. Mete, hayatını babasını öldüren ve aile onurunu zedeleyen insanlara karşı mücadele üzerine kurmuştur. Ancak hiç beklemediği bir yola girecek, Türkan’ın aşkı ve arkadaşlarının desteği ile büyük bir değişim geçirecektir. Mete’nin psikolojik gerilimi ve yolculuğu, adalet ve intikam kavramlarının tartışılmasını sağlayacaktır.
Mete, intikam yolculuğunda tahmin dahi edemeyeceği pek çok sırla karşılaşacaktır. Ortada sanılandan çok daha büyük bir entrika ve suç ilişkisi vardır. Böyle bir dünyada Mete, acaba intikamı mı yoksa aşkı mı seçecektir.

Eski Hikâye TRT AVAZ'da.

Halil İnalcık Hakikate Adanmış Bir Ömür

6 Eylül 1917… Akşamüstü… İstanbul… Bir patlama sesi duyulur. Arkasından ikincisi: Haydarpaşa Garı bombalanmıştır. Basına uygulanan sansür nedeniyle, ne ölü sayısı tam anlaşılır, ne de olayı kimin yaptığı… Halk arasında, garı İngiliz savaş uçaklarının bombaladığı söylentisi yayılır. Dönemin hükümeti İttihat ve Terakki suskundur. Trajedinin ortasındaki bu suskunlukta, patlama sesleriyle sarsılan Kızıltoprak’taki bir köşkte o gün, uzun ömrü boyunca tarih konuşacak, bilinmeyenleri bilinir kılacak bir çocuk dünyaya gelir. O çocuk, Halil İnalcık’tır. Tüm ömrünü hakikati aramaya adayan Halil İnalcık.

İnalcık, gerçek doğum günü tarihini, ancak 86 yaşında, Emine Çaykara, kendisinin biyografisini yazarken öğrenecektir. Çünkü I. Dünya Savaşı’nın sürdüğü amansız günlerden birinde, bir Osmanlı olarak doğan İnalcık’ın doğum tarihinin not edildiği Kuran-ı Kerim kaybolmuş, İnalcık da, doğum tarihi sorulduğunda bilmiyorum demek gülünç olacağı için, kendine- içinden geldiği gibi- yeni bir doğum tarihi belirlemiştir: 26 Mayıs 1916
Mayıs, ayların en güzelidir İnalcık için. Fransız romantiklerinden Alfred de Musset de, en sevdiği şairlerden. Musset’nin “Le Nuit de Mai” yani “Mayıs Gecesi” şiirinden ilham alarak, 26 Mayıs’ı seçer doğum günü olarak… 86 yaşına kadar da, hep o gün kutlar doğum gününü… Sonrasında ise, arkadaşları, öğrencileri, meslektaşları, hocaların hocasına, tarihçilerin kutbuna, yılda iki kez, hem 26 Mayıs’ta hem de 6 Eylül’de sarılırlar ve “ İyi ki doğdun” derler.

İyi ki doğdun İnalcık!

Halil İnalcık “Hakikate Adanmış Bir Ömür” TRT AVAZ'da...

Türk Kültüründe Güreş

Güreş, dünyanın en eski sporlarından biridir. Savaşların beden kuvvetine ve fizik üstünlüğüne dayandığı çağlarda güreş, ayakta kalmak ve kazanmak isteyenlerin en önemli silahlarından biri olmuştur. Eski çağlardan bu yana dünyanın her yerinde kabileler, kavimler, halklar hasımlarını yenebilmek için güreş tutmuştur.

Böyle Bitmesin

Nazlı ve Yusuf'un düğün gecesinde yaşanan olay, keyifle döşedikleri ve mutlu mesut yaşamayı hayal ettikleri evlerinde, eşyalarının üstünü beyaz patiskalar ile örterek, alyanslarını parmaklarından çıkartmalarına sebep olmuştur.

Ayrılıklarının etkisi, her ikisini de sarsmış, günlük yaşamlarını ve işlerini olumsuz yönde etkilemiştir. Aylar sonra gelen bir ihbar, Nazlı, Yusuf ve Komiser Nisa’yı, kadın sığınma evlerinden birisinde meydana gelen zorlu bir vakayı çözmek üzere, aynı yerde buluşturur. Soluk soluğa bir mücadele başlamıştır…

Bütün kozlarını aile üzerine oynayan, bütün derdini aile üzerinden anlatan  dizi film "Böyle Bitmesin" TRT AVAZ'da...

Gönül Köprülerimiz

Ülkemizin değişik yörelerinde, özellikle köylerde çevresine ilham kaynağı olmuş, aydınlık, örnek ve lider şahsiyet haline gelmiş imamlarımızın ilginç öyküleri ekranınıza geliyor.

Ramazan ayının getirdiği manevi iklim ve sosyokültürel güzellikler içinde aktüel çekimlerle desteklenen, biraz da magazin ağırlıklı belgesel programın ana konusu; imamlığın bir meslekten ziyade toplumu motive eden, kaynaştıran bir kurum olduğu gerçeği etrafında şekilleniyor. 

İmamların örnek çabalarını, kabiliyetlerini, farklı uğraşlarını kendi ağızlarından ve çevrelerindeki insanlardan  dinleyeceğimiz "Gönül Köprüleri" TRT AVAZ'da.. 

Yüzyıllık Mühür "Kadın Kahramanlar"

Yüzyıllık Mühür
‘’Yüzyıllık Mühür, Çanakkale Öyküleri’’ dizi projesi, iki seneden fazla süren yoğun bir emeğin ürünü. Çanakkale savaşını konu alan Çanakkale öyküleri projesi tarihsel iddiasının yanında, işleniş biçimiyle de, ülkemiz yayıncılığında özel bir yere sahip olacağına şüphe yok. Proje tasarımını Miraç Kazancı’nın yaptığı dizi, beşer bölümlü; ''Genç Kahramanlar'', ''Kadın Kahramanlar'', ''Milel-i Selase (Gayrimüslim) Kahramanlar'', olmak üzere üç ana konudan oluşturulmuş. Her konu kendi içinde işleniş biçimiyle bir bütünlük oluşturmakta, her biri seyircide ayrı bir tat bırakacak şekilde ele alınmaktadır. Seyirci, her bölümde ayrı bir sürpriz, her bölümde büyük bir yapbozun, ayrı bir parçasıyla karşılaşacaktır.  ''Genç Kahramanlar'', ''Kadın Kahramanlar'', ''Milel-i Selase (Gayrimüslim) Kahramanlar'' olmak üzere ele alınan üç ana çalışmada, her konu iç içe geçmiş beş öyküden oluşmaktadır. Her bir hikâye kendi içinde bağımsız, kendi karakterleri ile ilerlese de o beş öykünün karakterleri ve o karakterlerin yazgıları bir şekilde iç içe geçmiş durumdadır.
Tarihi bir konuyu işleyen bu projeyi benzerlerinden ayıran en dikkat çekici özelliklerinden bir diğeri de, ‘’Kadın Kahramanlar’’ ve ‘’Gayrimüslim Kahramanlar’’  konularının işleniş şekli. Alışılagelmiş, hamasi ve kolaycı bir anlatım yerine, tarihi gerçekliklerden hareketle dönemin ruhunu anlatmaya çalışan bir proje Yüz Yıllık Mühür. Osmanlı vatandaşı olan tüm etnik unsurların vatanseverliğini, vatan toprağına göz diken işgalci kuvvetlere ‘’gâvur’’ diye saldıran gayrimüslim vatandaşlarımızın kahramanlığını gerçeğe müdahale etmeden, hak ettiği değerle anlatmaktadır. Fedakârlıkları ile düşmanın bile saygısını kazanan Anadolu kadınının kahramanlığı da Yüz Yıllık Mühür dizisinin en önemli referanslarından biri.    
Yapımcılığını Galibarda Fikir Sanat adına Miraç Kazancı’nın üstlendiği Yüz Yıllık Mühür dizi projesi, yaklaşık yüz kişilik bir ekibin titiz çalışmalarıyla çekimlerini gerçekleştirdi. Prodüksiyonuyla da ön plana çıkan projede Çanakkale Savaşının bütün ayrıntıları gerçeğini aratmayacak bir şekilde yeniden üretilmiş. Yoğun emek isteyen, yüksek maliyet gerektiren birçok ayrıntı, tarihsel sorumluluk bilinciyle hayata geçirilmiş durumda. Yüzyıllık Mühür dizi projesinin, savaş dönemini yansıtan dev dekorlarla, titiz bir çalışmayla tüm tarihsel gerçekliği yansıtan büyük bir platoda beş ay süren keyifli bir çalışma sonrasında çekimleri tamamlandı.

Son Destan

“Son Destan” bizi birbirimize bağlayan değerleri savunmak için savaşan bir “muhacir”in, bize kendimizi hatırlatan mücadelesinin öyküsüdür.

Bu, çevremizdeki pek çok ailenin bir köşesinden dahil olduğu bir göç hikayesidir. 2. Dünya Savaşı bitmek üzere. Dünya yıkılmış ve yeniden kurulacak.Sen neresinde yer alacaksın bu yeni dünyanın? Sonsuz fırsatlar, yozlaşan hayatlar... Ve hepsinin ortasında “Kimse beni adi bir hırsıza çeviremez!” diyen bir  "Destan"

Toprak ağaları memleketi ele geçirmiş... Buğdayı el altından tüccara satıp milleti açlığa mahkum ediyorlar. Genç nüfus “her an savaşa girebiliriz” endişesiyle askere alınmış, tarlalar ekilemiyor. Oysa Destan, ailesini yerle bir olan Yugoslavya’dan, bir “Umut Ülkesi”ne getirdiğine inanmakta. Bu umudu için bile savaşmak zorunda olduğunu fark ettiğinde, parçası olmayı reddettiği bir savaştan, toprak ağalarına karşı açtığı bir savaşın ortasında bulur kendisini.           
           
Destan’ın savaşı bir kişinin değil, bir değerin, erdemin savaşıdır. Savaş yıllarının tüm değerleri test ettiği bu yıllarda, Destan onu o yapan erdemleriyle koca dünyaya karşı yapayalnızdır. Zira öz kardeşi Halit, bu savaşta, kötülerin safında durmaya karar vermiştir. İki kardeşi ayıran, aileleri parçalayan yozlaşmadan başka bir şey değildir. Destan’ın bir toprak ağası olan Yavuz’a karşı verdiği savaş, kardeşi Halit’in de Yavuz’a katılmasıyla Destan’ın tüm değerlerini sınava tabi tutmak üzeredir.        
           
Bunca zorlu bir sınavda insan en çok insanlığı ile test edilir. Destan’ın kardeşi Halit’i kaybetmesi yetmezmiş gibi, kız kardeşi Şahsine de yüreğini kopup geldikleri Yugoslavya’da, sözlüsünde rehin bırakmıştır. Destan anavatanında yeni ve hakça bir yaşam kurmaya çabalarken, Şahsine geçmişte bir hayaletle, Osman’la birlikte yaşamaktadır. Şahsine’nin zayıf yüreği ne bunca zorluğu ne bunca özlemi kaldıracak güçtedir.
 
Peki ya Destan’ın yüreği. Destan bunca zorluk içinde, ailesini ayakta tutmaya çabalarken, haktan yana tavır alma gayretindeyken yüreğini düşünemeyeceğini bilmektedir. Lakin en ummadığı şey gerçek olmuştur. Dünyanın en güzel çiçeği en büyük çöplükte karşısına çıkmıştır. Yavuz Ağanın kızı Nergis, görür görmez Destan’a vurulmuştur. Destan nasıl doğruları için kararlılıkla savaşıyorsa, Nergis de onun yüreğindeki buzları çözmek için durmaksızın savaşacaktır. Bir yangının ortasında filizlenen bu aşkı yeşertmek bile uğruna savaşılması gereken bir mücadeledir şimdi.
 
Destan’ın savaşı sadece fiziki bir savaş değildir. O ailesini bir arada tutmak, insanca yaşatmak ve doğru bildiği değerleri yaşatmak için savaşmak zorundadır. Dağılan ailesini bir araya topladığında ise karşısında artık daha acımasız bir zorbalık bulacaktır. Destan düzeni için savaşmaktadır lakin Yavuz ağa canı saydığı mallarını korumak için savaşan yaralı bir aslandır artık. İyi ile kötünün bu mutlak savaşında net  olmayan, arada kalan herkes ve her şey kurban olmaya mahkumdur şimdi.
 
 

Yüzyıllık Mühür "Genç Kahramanlar"

Tarihe mal olmuş birçok kahramanlık hikâyesiyle Çanakkale Savaşı’nın isimsiz kahramanlarını anlatan dizi ‘Yüz Yıllık Mühür “Genç Kahramanlar” TRT AVAZ’da…

‘’Yüzyıllık Mühür, Çanakkale Öyküleri’’ dizi projesi, iki seneden fazla süren yoğun bir emeğin ürünü...

Çanakkale savaşını konu alan Çanakkale öyküleri projesi tarihsel iddiasının yanında, işleniş biçimiyle de, ülkemiz yayıncılığında özel bir yere sahip olacağına şüphe yok. Proje tasarımını Miraç Kazancı’nın yaptığı dizi, beşer bölümlü; ''Genç Kahramanlar'', ''Kadın Kahramanlar'', ''Milel-i Selase (Gayrimüslim) Kahramanlar'', olmak üzere üç ana konudan oluşturulmuş. Her konu kendi içinde işleniş biçimiyle bir bütünlük oluşturmakta, her biri seyircide ayrı bir tat bırakacak şekilde ele alınmaktadır. Seyirci, her bölümde ayrı bir sürpriz, her bölümde büyük bir yapbozun, ayrı bir parçasıyla karşılaşacaktır.  ''Genç Kahramanlar'', ''Kadın Kahramanlar'', ''Milel-i Selase (Gayrimüslim) Kahramanlar'' olmak üzere ele alınan üç ana çalışmada, her konu iç içe geçmiş beş öyküden oluşmaktadır. Her bir hikâye kendi içinde bağımsız, kendi karakterleri ile ilerlese de o beş öykünün karakterleri ve o karakterlerin yazgıları bir şekilde iç içe geçmiş durumdadır.

Tarihi bir konuyu işleyen bu projeyi benzerlerinden ayıran en dikkat çekici özelliklerinden bir diğeri de, ‘’Kadın Kahramanlar’’ ve ‘’Gayrimüslim Kahramanlar’’  konularının işleniş şekli. Alışılagelmiş, hamasi ve kolaycı bir anlatım yerine, tarihi gerçekliklerden hareketle dönemin ruhunu anlatmaya çalışan bir proje Yüz Yıllık Mühür. Osmanlı vatandaşı olan tüm etnik unsurların vatanseverliğini, vatan toprağına göz diken işgalci kuvvetlere ‘’gâvur’’ diye saldıran gayrimüslim vatandaşlarımızın kahramanlığını gerçeğe müdahale etmeden, hak ettiği değerle anlatmaktadır. Fedakârlıkları ile düşmanın bile saygısını kazanan Anadolu kadınının kahramanlığı da Yüz Yıllık Mühür dizisinin en önemli referanslarından biri.    

Yapımcılığını Galibarda Fikir Sanat adına Miraç Kazancı’nın üstlendiği Yüz Yıllık Mühür dizi projesi, yaklaşık yüz kişilik bir ekibin titiz çalışmalarıyla çekimlerini gerçekleştirdi. Prodüksiyonuyla da ön plana çıkan projede Çanakkale Savaşının bütün ayrıntıları gerçeğini aratmayacak bir şekilde yeniden üretilmiş. Yoğun emek isteyen, yüksek maliyet gerektiren birçok ayrıntı, tarihsel sorumluluk bilinciyle hayata geçirilmiş durumda. Yüzyıllık Mühür dizi projesinin, savaş dönemini yansıtan dev dekorlarla, titiz bir çalışmayla tüm tarihsel gerçekliği yansıtan büyük bir platoda beş ay süren keyifli bir çalışma sonrasında çekimleri tamamlandı.

Kadrosunda birçok değerli ismi barındıran projede, Yiğit Özşener, Serkan Kuru, Kemal Uçar, Barış Küçükgüler, Yusuf Güney, Yıldırım Memişoğlu, Şencan Güleryüz, Atsız Karaduman, Nesrin Cavadzade, Selda Alkor, Gökcan Kuru, Onuryay Evrentan Hayal Kahraman Özalp, Emir Benderlioğlu, Sezgi Mengi, Cemal Toktaş, Mehmet Esen, Mehmet Ali Nuroğlu, Mehmet Can Mincinozlu, Rüçhan Çalışkur, Seda Yıldız, Onur Dikmen, Şebnem Dilligil, Levent İnal gibi oyuncuların yanı sıra Osmanlı ve düşman askerlerini canlandıran yüzlerce yardımcı oyuncu bulunuyor.

Ev Sineması Kuşağı "Son Takla"

Cemil, 90’lı yılların ortalarında Trabzonspor’da top oynamış, Trabzon’lu hırçın bir gençtir. Yine aynı yıllarda Beşiktaş’a transfer olmuş, İstanbul’a geldiği için karakter olarak çok değişmiştir. Bir Beşiktaş – Trabzonspor maçında eski takımı Trabzonspor’a 3 gol atıp, üstüne 3 takla atınca adı ‘Taklacı Cemil’e çıkmış ve bütün eski dostları ve Trabzonluları kendine düşman etmiştir. Nişanlısı Zeynep’i de terk edip İstanbul’a yerleşmiş ve 20 sene boyunca memleketine geri dönmemiştir.

Artık 40’lı yaşlarında olan Cemil, babasının kalp krizi geçirdiğini duyunca istemese de Trabzon’a dönmek zorunda kalır. Ancak geç kalmıştır babası çoktan vefat etmiştir. Cenaze sonrası hemen İstanbul’a dönmek ister ama en yakın arkadaşı Kemal’in sözlerini duyunca bu fikrini değiştirmek zorunda kalır. Cemil’in vefat eden babası Trabzon’da amatör bir kasaba takımını çalıştırıyordur ve ligin bitmesine son 3 hafta vardır. Cemil’in babası ölmeden önce ‘Cemil takımın başına geçsin’ diye vasiyet etmiştir. Trabzon’lu eski dostları ve eski nişanlısı Zeynep, Cemil’e çok kötü davranır ama Cemil bir inatla, yüzleşmek, hesaplaşmak belki de kendini affettirmek için Trabzon’da kalmaya karar verir.

Cemil’in yeni teknik direktör olduğunu duyan eski dostu Saffet oğlu Hami’yi takımdan geri çeker. Herkes Cemil’e türlü türlü olumsuz tepkiler verir. Ancak Cemil azmi ile savaşıp hem takımı şampiyon yapar, hem de kendini herkese özellikle de eski nişanlısı Zeynep’e affettirir.

Hangimiz Sevmedik

Hangimiz Sevmedik”in senaryosu  Alphan Dikmen ve Başak Angigün’e ait.

36 yıl önce… Adile ve Münir aynı mahallede doğmuş, beraber büyümüş iki gençti. Çocukluklarından beri birbirlerine aşıktılar... Fakat iki ortak olan babaları, incir çekirdeğini doldurmayacak bir nedenden tartışıp, yollarını ayırınca, Adile ve Münir’in gönül yollarını da birbirlerine sonsuza dek kapatmışlardı. Ailelerini bir araya getirmek, onları ikna etmek için her şeyi deneyen iki genç, başarılı olamayınca, kaçıp, evlenmeye karar verdiler. Sabaha karşı mahalle meydanındaki çınarın altında buluşmak için sözleşen Adile ve Münir, Muğla’ya, Münir’in asker arkadaşının yanına kaçacaklardı. Kaçmak için herşeyi planlayan iki gencin hesaba katmadıkları önemli bir detay vardı. Kaçmaya karar verdikleri gece, tarihler 12 Eylül 1980’i gösteriyordu ve asker yönetime el koymuştu.

 Anlaştıkları gibi, aileler uyuduktan sonra mahalle meydanındaki çınarın altına giden ve Adile’yi beklemeye başlayan Münir, büyük bir sürprizle karşılaşır. Yönetime el koyan askerler, elinde valizle gecenin o saatinde tek başına meydanda gördükleri Münir’i sorgusuz sualsiz gözaltına alırlar. Her şeyden habersiz, çınarın altına gelen Adile, sabaha kadar beklemesine karşın Münir’in gelmediğini görünce, sevdiği gencin onunla kaçmaya cesaret edemediğini, kendisinden, aşklarından vazgeçtiğini düşünerek büyük bir yıkım yaşar. Münir 2 ay suçsuz yere gözaltında tutulduktan sonra, serbest kalır. Fakat, mahalleye geri döndüğünde, iki genç aşğın tekrar bir araya gelme ihtimali kalmamıştır. Münir’e çok öfkelenen Adile, uzun zamandır kendisini isteyen adamla evlenir. Adile’nin kendisinden vazgeçtiğine emin olan Münir de kısa süre sonra başka biriyle evlenir. Kaderleri bir gece de değişen ikili için, artık 35 yıl boyunca değişmeyecek tek şey vardır. Birbirlerine olan öfke ve nefretleri… Bu öfkeyle yıllarca hiç konuşmayan, bir araya gelmeyen Münir ve Adile’nin inadını kırmak için tüm sevdikleri ellerinden geleni yaparlar. Ama  ne -birbirlerine yıllardır tıpkı onlar gibi aşık olan- Münir’in kardeşi Şener ve Adile’nin kardeşi Ayşen, ne çocukluk arkadaşları, dostları, komşuları, ne de çocukluklarından beri birbirlerine aşık olan Adile’nin oğlu Tarık ve Münir’in kızı Itır onları bu inattan vazgeçirebilirler.

 Münir ve Adile inat ve öfkeyle kaderden ve aşktan kaçabileceklerini düşünerek hayatlarının en büyük yanlışına düşerler. Tarık ve Itır’ın mahalleye döndükleri gün, mahallede şenlik havası yaratırken, büyük bir sırrı da beraberinde getirir. Okullarını bitiren, Itır ve Tarık, ailelerinin düşmanlığına karşın, birbirlerine deli gibi aşıktırlar ve anne-babalarının evlenmelerine müsaade etmeyeceklerini bildiklerinden, mahalleye dönmeden önce gizlice nikahlanırlar. Bu nikahın şahitleri ise; mahallenin bir türlü kavuşamayan aşıkları Şener ve Ayşen’dir…
 Herşeyden habersiz çocuklarını gelişinin mutluluğunu yaşayan Adile ve Münir geleceğe dair planlarını yapmışlardır. Adile Diş Hekimi çıkan oğluna mahallede bir muayenehane, Münir ise Avukat kızına bir büro açacaktır. Bu defa kader değil, Münir’in uslanmaz kardeşi, mahallenin tescilli batağı ve sahtekarı Şener oynar oyunu. Ve Münir’le Adile dünür olduklarından bile habersizken, kendilerini aynı evin %50 hissedarı olarak bulurlar.
Büyük nefretlerinin altında, ölümsüz bir aşkı da besleyen Münir ve Adile, artık hem dünür, hem de ortaktırlar.

Çizgi Film "Rafadan Tayfa"

İstanbul’da bir mahalle. İşte bu mahallenin tam da ortasında bizim Rafadan Tayfa. Akın, Kamil, Hayri ve Mert. Sevim, Hale ve Basri Amca. Mahallende kim varsa burada da onlar var. Çık bir bak istersen! Mahalle yaşamı, dayanışma, dostluk, komedi ve eğlence hepsi burada bir arada. Çünkü, ne de olsa bizim çocukların adı “Rafadan Tayfa”. Ha, bu arada, Rafadan Tayfa diye isim mi olurmuş deme, sen de bilirsin Hayri acıkırsa her şey olabilir.

Zamanın Kudüs'ü Kudüs'ün Zamanı

Bir yıldır hazırlıkları devam eden, Türkiye'nin "Kudüs" konulu en büyük sahne performansı "Zamanın Kudüs'ü Kudüs'ün Zamanı" adlı  dramatik gösteri eş anlı olarak TRT AVAZ'dan canlı olarak ekranınıza gelecek.

Asya'nın Kandilleri

Orta Asya coğrafyasında doğmuş, büyümüş, yaşamış ve bugünkü dünyaya bıraktıkları izlerle hâlâ yaşayan “Asya’nın Kandilleri” TRT Avaz izleyicileri ile buluşuyor. 13 bölümlük belgeselde, Türk coğrafyasında yaşamış; kültür, düşün, sanat ve bilim alanında öne çıkmış kişilerin etik ve estetik değerleri; yaşadıkları dönemin ve çevrenin kültürel, toplumsal ve siyasal atmosferi muhteşem görüntülerle anlatılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'İstiklal Marşı' mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türk Milleti’nin binlerce yıllık devlet ve medeniyet davasını on kıtada yüreklere nakşeden İstiklal Marşımızı unuttuğumuz gün, ayağımıza esaret prangası, boynumuza zillet zinciri vurulmuş demektir." dedi.

Mehmet Akif Ersoy,Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,İstiklal Marşı

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Azerbaycan Başbakanı Asadov ile görüştü

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov ile bir araya geldi.

azerbaycan,tbmm,meclis başkanı,kurtulmuş,bakü

Aliyev: Her zaman hedefimiz güçlü Azerbaycan olmuştur

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, "Şimdi yeni dönem başlıyor. Bu döneme alnı açık, yüzü ak, başı dik giriyoruz. Bu dönemin büyük başarıları olacaktır. Şimdiye kadar tüm görevleri yerine getirdik. Her zaman hedefimiz güçlü Azerbaycan olmuştur." dedi.

Aliyev,Azerbaycan

Türkiye ile Kırgızistan arasında 11. Dönem KEK Protokolü imzalandı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: "Bugün yaptığımız toplantılar, gerçekleştirdiğimiz Karma Ekonomik Komisyon iki devlet başkanının Kırgızistan'da gerçekleştireceği Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Toplantısı için de güçlü bir zemin oluşturmuştur"

kek,cevdet yılmaz,kırgızistan

Yunus Emre Enstitüsü'nden 'Türk Kültüründen Yapraklar' ajandası

Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye’nin kadim kültürel değerleri, tarihe mal olmuş şahsiyetleri, mimari ve coğrafi zenginlikleri başta olmak üzere birçok alanda Türkiye’nin nitelikli tanıtımını yaptığı "Türk Kültüründen Yapraklar" ajandasını yayımladı.

Yunus Emre Enstitüsü,Türk Kültüründen Yapraklar

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 10. Türkmenistan Türk İhraç Ürünleri Fuarı'nın açılış töreninde konuştu

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin Türkmenistan'daki yatırımlarının 147 milyon dolar seviyesine ulaştığını belirterek, "Müteahhitlerimiz bugüne kadar Türkmenistan'da 51 milyar dolar değerinde 1080 proje üstlenmiş ve Türkmenistan'ın simgesel eserlerinin hayata geçirilmesine katkı sunmuştur." dedi.

cevdetyılmaz,türkmenistan,türkihraçürünlerifuarı

KKTC Başbakanı Üstel: "Türkiye, Kıbrıs Türk halkının her zaman yanında olmuştur."

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel, Kıbrıs Türk halkı olarak Türkiye'nin desteklerinden dolayı mutlu olduklarını dile getirerek, "Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk halkının her zaman her yerde yanında olmuştur." dedi.

kktc,ünal üstel,türkiye

Azerbaycan Dışişleri Bakanı'ndan "Şuşa ve Hankendi" için yanlış isimler kullanan Alman mevkidaşına itiraz geldi

Azerbaycan Dışişleri Bakanı Bayramov: "Her egemen ülkenin topraklarındaki yer isimleri, Birleşmiş Milletlerin ilgili komitesine sunulmuştur ve bu isimler kullanılmalıdır. O kayıtlarda Alman Dışişleri Bakanı'nın kullandığı yer adları mevcut değildir. Azerbaycan'ın egemenliğine saygı gösterilmesini isterim"

azerbaycan dışişleri bakanı,şuşa,hankendi

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Gafarova ile görüştü

Kurtulmuş, Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Sahiba Gafarova ve beraberindeki heyet ile Meclis'te bir araya geldi.

tbmm,azerbaycan

Bakü'de "500 Yıllık Diplomasi: Geçmişten Günümüze Türk Hariciye Teşkilatı Paneli"

Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı: "Türkiye'nin olmadığı coğrafya yok. Bütün kıtalarda varız. Dünyanın her yerinde sözü güçlü ve etkin ülkeyiz. Hiç kimsenin masaya oturtamadıklarını Türkiye masaya oturtmuştur. Bu, 500 yıllık birikimin sonucudur"

bakü,panel,diplomasi,azerbaycan,cahit bağcı,prof. dr. isa hebibbeyli

Malazgirt Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı geçen yıl 200 bin ziyaretçiye ulaştı

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Kadir Çokçetin, Malazgirt Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı'nı geçen yıl 200 bin kişinin ziyaret ettiğini belirtti.

malazgirt,malazgirt meydan muharebesi mili parkı,muş

Muş ve Bitlis'te Malazgirt Zaferi'nin 952. yıl dönümü coşkusu yaşanıyor

Muş'un Malazgirt ve Bitlis'in Ahlat ilçelerinde Malazgirt Zaferi'nin 952. yıl dönümünün coşkusu yaşanıyor.

Muş,Bitlis,Malazgirt Zaferi,Ahlat,952. yıl

Malazgirt'te bulunan "çift başlı ejder" işlemeli altın kaplama tuğ ilk kez sergilendi

Muş'un Malazgirt ilçesinde 37 yıl önce arkeolojik kazılarda çıkarılan altın kaplamalı ve "çift başlı ejder" işlemeli tuğ, Erzurum Müzesi'nde sergilenmeye başladı.

malazgirt,çift başlı ejder,altın kaplama tuğ

Malazgirt Türklere Anadolu'nun kapılarını açan şanlı zaferin yıl dönümüne hazırlanıyor

Türklere Anadolu'nun kapısının açıldığı Malazgirt Zaferi'nin 952. yıl dönümü dolayısıyla Muş'un Malazgirt ilçesinde çeşitli gösteri ve etkinlikler düzenlenecek.

Malazgirt Zaferi,Anadolu

Türkiye-Azerbaycan Tercihli Ticaret Anlaşması imzalandı

Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile Azerbaycan Ekonomi Bakanı Mikayıl Cabbarov arasında "Türkiye-Azerbaycan Tercihli Ticaret Anlaşması" imzalandı.

Aliyev:Türkiye, sadece bölgede değil, tüm dünyada sözü geçen bir ülke haline gelmiştir. Aynı zamanda bir güç odağı olmuştur

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türk Devletleri Teşkilatı'nda yaptığı konuşmada, "Türkiye, sadece bölgede değil, tüm dünyada sözü geçen bir ülke haline gelmiştir" dedi.

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov, ülkenin eski cumhurbaşkanlarıyla bir araya geldi

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, ülkenin ve halkın birliği için bağımsızlık tarihinde cumhurbaşkanlığı görevinde bulunmuş tüm eski liderlerle bir sofrada bir araya geldiğini bildirdi.

Bakan Çavuşoğlu: İsveç hükümeti alçak eyleme ortak olmuştur

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara'da, Sırbistan Başbakan Birinci Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ivica Dacic ile biraraya geldi.

Türk askerinden Kosova'ya eğitim alanında destek

Kosova Barış Gücü (KFOR) bünyesinde görev yapan Türk Temsil Heyeti Başkanlığı tarafından, Kosova'nın tek Türk belediyesi Mamuşa'daki Atatürk Lisesi'ne kurulan Fizik ve Kimya-Biyoloji laboratuvarları hizmete açıldı.

Bosna Hersek'te savaşı sonlandıran antlaşma: Dayton

ABD'nin Dayton kentinde 21 Kasım 1995'te paraf edilen antlaşma, 1992-1995'te savaşta silahları susturmuş olsa da getirdiği karmaşık siyasi yapı gereği Bosna Hersek'in iki entite ve bir özerk bölgeye ayrılmasına neden oldu.