turkiye-motor-kilidini-ukrayna-ile-acacak

Türkiye 'motor' kilidini Ukrayna ile açacak

Türkiye ve Ukrayna’nın İHA, savaş gemisi ve türbin motor konusunda ortaklık yapacağını ilan etmesi gözleri bir kez daha askeri projelere çevirdi. Uzmanların ‘iki ülke için de sıçrama tahtası olabilir’ dediği anlaşma büyük fırsatlar getiriyor.

19 Ekim 2020 17:17

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’nin geçtiğimiz günlerde yaptığı Türkiye ziyareti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından iki ülke arasında imzalanan ‘Savunma Sanayii Projeleri Kapsamında Niyet Beyanı’ sektörde heyecan yarattı.

Kiev yönetiminin açıkladığına göre; söz konusu niyet beyanında Türkiye ile Ukrayna’nın savaş gemileri, İHA’lar ve her tipteki türbin motorlarının inşası için ortak projeler başlatma ve uygulamaya dair adımlar yer alıyor.

Ukrayna’nın 1 asırlık tecrübesi var

Peki söz konusu anlaşmanın Türkiye ve Ukrayna için muhtemel etkileri ne olacak? Savunma Analisti Hakan Kılıç, Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin ve Savunma Teknolojileri Analisti Kadir Doğan anlaşmanın sonuçlarını değerlendirdi.

Hakan Kılıç, iki ülkenin ‘türbin motor’ üretimi konusundaki iş birliği niyetinin önemine dikkat çekerek, Ukrayna’nın bir asırlık havacılık teknolojisine sahip bir ülke olduğunu söyledi.

Rusların Mig ve Sukhoi serisini yani savaş uçaklarını Rusya’da yaparken helikopter ve nakliye uçakları Ukrayna’daki firmalara ürettirdiğini hatırlatan Kılıç, “Ancak Ukraynalı mühendisler sadece nakliye uçağı, helikopter değil, bunların motorunu da yaptılar. Bugün bile çok sayıda Rus nakliye uçağı ve askeri helikopteri Ukrayna motoru ile uçuyor. Ukrayna havacılık endüstrisi sadece platform motoru değil, seyir füzelerinin motorunu da yapıyordu” bilgisini paylaştı.

Füze motoru konusunda muazzam katkıları olabilir

“Şimdi Türkiye özellikle SİHA motoru, milli sivil/genel maksat helikopter T-625 Gökbey’in TS-1400 motoru gibi platform motorlarında Ukrayna ile iş birliği yapıyor” diyen Kılıç, şöyle devam etti:

“Gelecekte seyir füzesi motorları yani turbojet motorlarda da iş birliği olacak. Özellikle Atmaca ve SOM füzesi ve motorunu üretmeyi başaran Türkiye’nin çok daha büyük bir seyir füzesi ve Amerikan Tomahawk füzesinin muadili olacak olan Gezgin milli uzun menzilli seyir füzesinin motoru konusunda Kiev ile adım atacağını düşünüyorum.

Kişisel tahminim SOM ve Atmaca füzesinden sonra güdüm ve füze elektroniği konusunda belli noktaya gelen Türkiye’nin Gezgin füzesini uzun süredir teste sokamamasının sebebi bu füzeyi taşıyacak kadar büyük bir turbojet füze motoru yapmakta zorlanması. Motor çalışması var. Bazı bilgiler de yansıyor ama tahminimce Ukrayna’dan direkt alım veya teknoloji transferi ile bu füzenin servise girmesi ki çok stratejik bir sistem, bir an önce gerçekleşecek.

Savaş gemileri ve motorları ile diğer sistemlerde de çeşitli ortaklıklar yapılacak. Ayrıca uzun süredir AN-178 uçağının ortak üretimi müzakere ediliyor. Tüm bunları alt alta koyduğunuzda, söz konusu anlaşmanın yeni bir döneme işaret ettiğini görüyoruz.”

İki taraf için de ciddi kazançlar olacak

Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin de iş birliği kapsamında türbin motorun da olmasının son derece kritik olduğu görüşünde.

Türbin motorların Türkiye’nin ‘acil ihtiyaç’ listesinde olduğuna işaret eden Şahin, “Özellikle hava ve füze platformlarında motor sıkıntısı çekiyoruz. Ukrayna ile imzalanan bu mutabakat sayesinde, teknoloji transferi ve ortak motor geliştirmenin yolu açıldı diyebiliriz” şeklinde konuştu.

Ankara’nın SİHA konusunda Kiev ile iş birliğine de parantez açan Şahin, “Ukrayna; SİHA’ları, Donbass bölgesindeki Rus tanklarına karşı kullanmayı planlıyor. Bayraktar TB2, Roketsan tarafından geliştirilen MAM-L mühimmatını kullanıyor ve bu mühimmat, Anti-Tank Güdümlü Füze Sistemi üzerinden geliştirildi. Yani, temeli safkan bir anti-tank füzesine dayanıyor ve bu yüzden zırhlı hedeflere karşı oldukça etkili. Türkiye bu alanda Ukrayna’nın elini son derece güçlü kılabilir” dedi.

Milli Muharip Uçak üretimini de etkileyecek

Savunma Teknolojileri Analisti Kadir Doğan ise türbin motor ortaklığının yerli ve milli savaş uçağına etkisi üzerinde durdu.

Ankara-Kiev niyet anlaşmasında en önemli maddenin ‘Türbin motor’ olduğunu savunan Doğan, şunları söyledi:

“Ukraynalı şirketlerin Turboprop, Turboşaft, Turbofan ve Turbojet motorlarda çok geniş bir ürün gamı bulunuyor. Aynı zamanda bizim yer motoru dediğimiz, gemilerde de kullanılabilen gaz türbinli motorları da geliştirme kabiliyeti olan bir ülke Ukrayna.
Ukrayna ile motor projelerinin ortak geliştirilmesi hem teknik açıdan hem de ekonomik açıdan ciddi avantajlar sağlayacak. Ülkemizin çeşitli platformlar için bu alanda ihtiyacı olduğunu biliyoruz.

İşte bu anlaşma, özellikle de Milli Muharip Uçak için ihtiyaçları düşünüldüğü zaman hem dışarıdan satın alım için hem de var olan projelerimizdeki kabiliyet eksikliklerimizi kapatmak için çok ciddi avantaj sağlayacak. Her açıdan oldukça faydalı bir ortaklık olacağı kanaatindeyim.”

‘SİHA’ların kodu Ukrayna’ya geçecek’ iddiası asılsız

Ukrayna’nın Türk SİHA’ları konusundaki satın alma arzusunu hatırlattığımız savunma sanayii uzmanlarına özellikle sosyal medyada yer alan ‘Türk SİHA’ların kodları Ukrayna’nın eline geçecek’ iddiasını da sorduk. Her üç isim de bu iddianın gerçeği yansıtmadığı görüşünde.

“Rusya bir NATO ülkesine S-400 satabiliyor ise biz neden Ukrayna’ya SİHA satmayalım?” diyen Savunma Analisti Hakan Kılıç, “Kaldı ki SİHA kendisi etkili bir sistem olsa da çok yüksek teknoloji barındıran parçalardan oluşmuyor. Kritik olan kısmı her türlü aviyonik ve uzaktan kumanda sistemlerinin üzerinde koştuğu yazılımları ki bunlara da alıcı ülkenin erişimi mümkün değil. Tersine mühendislik veya kaynak kodu kırmak basit bir iş olsa idi Rusya, ABD, Çin birbirlerinin en iyi uçaklarını üçüncü ülkelerden satın alır veya kaçırır aynısını yapardı. Bu durumun örneği yok” bilgisini paylaştı.

Kodlara ulaşılsa bile anlamlı veri elde edilemiyor

Savunma Teknolojileri Analisti Kadir Doğan da SİHA kodlarının ele geçirileceği iddiasının gerçekçi olmadığının altını çizdi.

“Bu platformların içerisinde bulunan çeşitli kodlara dışarıdan erişilmesi oldukça zor. diyen Doğan, “Bunun temel sebebi bu sistemlerde tamamen, mikro kontrolcüler içerisinde entegre bir şekilde bulunan kodlar mevcut. Bu kodlara dışarıdan ulaşılması çok zor, ulaşıldığı zaman da anlamlı verilerin elde edilmesi neredeyse imkansız” şeklinde konuştu.

Kadir Doğan’ın SİHA iş birliğinde dikkati çektiği bir diğer nokta ise Ankara için çok güçlü bir ‘ihracat’ kapısı açılabilme ihtimali…

“Bu ihracat kapısı sadece SİHA ile sınırlı kalmaz” şeklinde konuşan Doğan, “Bu SİHA’larda kullanılan yerli/milli mühimmatlar, alt sistemler, bakım-onarım süreçleri gibi başlıkları düşündüğümüzde ne denli büyük bir ekosistem satıldığını daha iyi görüyoruz. Teknik açıdan ise hem farklı coğrafyalarda hem de farklı etki alanlarında ürünlerinizin kullanılması çok fazla geri besleme almanıza ve bu geri beslemeler ile ürünlerinizi çok daha etkin bir hale getirmenize sebep oluyor” dedi.

Bu anlaşma karşılıklı kazan-kazan

Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin, Ankara-Kiev ortaklığındaki ‘savaş gemileri’ maddesinin de üzerinde durulması gerektiğine dikkat çekiyor.

Ukrayna’nın Karadeniz’de Rus Donanması’na karşı durabilmek ve sınırlarını korumak için korvet/fırkateyn tipi savaş gemilerine ihtiyacı olduğunu söyleyen Şahin, “Ancak savaş gemisinin inşası, hem teknik hem de ekonomik açıdan çok kolay değil. Türkiye, bu alanda hatırı sayılır bir tecrübeye sahip. Ukrayna, Türk savunma sanayii firmaları ile savaş gemisi tedariki ve/veya ortak üretimi konusunda temaslarda bulunuyor. Bu anlaşma her boyutuyla karşılı kazan-kazan ilkesine uyum sağlıyor” dedi.

Diğer Haberler