Arama Sonuçları

Programlar

Yüzyıllık Mühür "Kadın Kahramanlar"

Yüzyıllık Mühür
‘’Yüzyıllık Mühür, Çanakkale Öyküleri’’ dizi projesi, iki seneden fazla süren yoğun bir emeğin ürünü. Çanakkale savaşını konu alan Çanakkale öyküleri projesi tarihsel iddiasının yanında, işleniş biçimiyle de, ülkemiz yayıncılığında özel bir yere sahip olacağına şüphe yok. Proje tasarımını Miraç Kazancı’nın yaptığı dizi, beşer bölümlü; ''Genç Kahramanlar'', ''Kadın Kahramanlar'', ''Milel-i Selase (Gayrimüslim) Kahramanlar'', olmak üzere üç ana konudan oluşturulmuş. Her konu kendi içinde işleniş biçimiyle bir bütünlük oluşturmakta, her biri seyircide ayrı bir tat bırakacak şekilde ele alınmaktadır. Seyirci, her bölümde ayrı bir sürpriz, her bölümde büyük bir yapbozun, ayrı bir parçasıyla karşılaşacaktır.  ''Genç Kahramanlar'', ''Kadın Kahramanlar'', ''Milel-i Selase (Gayrimüslim) Kahramanlar'' olmak üzere ele alınan üç ana çalışmada, her konu iç içe geçmiş beş öyküden oluşmaktadır. Her bir hikâye kendi içinde bağımsız, kendi karakterleri ile ilerlese de o beş öykünün karakterleri ve o karakterlerin yazgıları bir şekilde iç içe geçmiş durumdadır.
Tarihi bir konuyu işleyen bu projeyi benzerlerinden ayıran en dikkat çekici özelliklerinden bir diğeri de, ‘’Kadın Kahramanlar’’ ve ‘’Gayrimüslim Kahramanlar’’  konularının işleniş şekli. Alışılagelmiş, hamasi ve kolaycı bir anlatım yerine, tarihi gerçekliklerden hareketle dönemin ruhunu anlatmaya çalışan bir proje Yüz Yıllık Mühür. Osmanlı vatandaşı olan tüm etnik unsurların vatanseverliğini, vatan toprağına göz diken işgalci kuvvetlere ‘’gâvur’’ diye saldıran gayrimüslim vatandaşlarımızın kahramanlığını gerçeğe müdahale etmeden, hak ettiği değerle anlatmaktadır. Fedakârlıkları ile düşmanın bile saygısını kazanan Anadolu kadınının kahramanlığı da Yüz Yıllık Mühür dizisinin en önemli referanslarından biri.    
Yapımcılığını Galibarda Fikir Sanat adına Miraç Kazancı’nın üstlendiği Yüz Yıllık Mühür dizi projesi, yaklaşık yüz kişilik bir ekibin titiz çalışmalarıyla çekimlerini gerçekleştirdi. Prodüksiyonuyla da ön plana çıkan projede Çanakkale Savaşının bütün ayrıntıları gerçeğini aratmayacak bir şekilde yeniden üretilmiş. Yoğun emek isteyen, yüksek maliyet gerektiren birçok ayrıntı, tarihsel sorumluluk bilinciyle hayata geçirilmiş durumda. Yüzyıllık Mühür dizi projesinin, savaş dönemini yansıtan dev dekorlarla, titiz bir çalışmayla tüm tarihsel gerçekliği yansıtan büyük bir platoda beş ay süren keyifli bir çalışma sonrasında çekimleri tamamlandı.

Son Güncelleme: 07 Mayıs 2018 11:16

Yüzyıllık Mühür "Genç Kahramanlar"

Tarihe mal olmuş birçok kahramanlık hikâyesiyle Çanakkale Savaşı’nın isimsiz kahramanlarını anlatan dizi ‘Yüz Yıllık Mühür “Genç Kahramanlar” TRT AVAZ’da…

‘’Yüzyıllık Mühür, Çanakkale Öyküleri’’ dizi projesi, iki seneden fazla süren yoğun bir emeğin ürünü...

Çanakkale savaşını konu alan Çanakkale öyküleri projesi tarihsel iddiasının yanında, işleniş biçimiyle de, ülkemiz yayıncılığında özel bir yere sahip olacağına şüphe yok. Proje tasarımını Miraç Kazancı’nın yaptığı dizi, beşer bölümlü; ''Genç Kahramanlar'', ''Kadın Kahramanlar'', ''Milel-i Selase (Gayrimüslim) Kahramanlar'', olmak üzere üç ana konudan oluşturulmuş. Her konu kendi içinde işleniş biçimiyle bir bütünlük oluşturmakta, her biri seyircide ayrı bir tat bırakacak şekilde ele alınmaktadır. Seyirci, her bölümde ayrı bir sürpriz, her bölümde büyük bir yapbozun, ayrı bir parçasıyla karşılaşacaktır.  ''Genç Kahramanlar'', ''Kadın Kahramanlar'', ''Milel-i Selase (Gayrimüslim) Kahramanlar'' olmak üzere ele alınan üç ana çalışmada, her konu iç içe geçmiş beş öyküden oluşmaktadır. Her bir hikâye kendi içinde bağımsız, kendi karakterleri ile ilerlese de o beş öykünün karakterleri ve o karakterlerin yazgıları bir şekilde iç içe geçmiş durumdadır.


Tarihi bir konuyu işleyen bu projeyi benzerlerinden ayıran en dikkat çekici özelliklerinden bir diğeri de, ‘’Kadın Kahramanlar’’ ve ‘’Gayrimüslim Kahramanlar’’  konularının işleniş şekli. Alışılagelmiş, hamasi ve kolaycı bir anlatım yerine, tarihi gerçekliklerden hareketle dönemin ruhunu anlatmaya çalışan bir proje Yüz Yıllık Mühür. Osmanlı vatandaşı olan tüm etnik unsurların vatanseverliğini, vatan toprağına göz diken işgalci kuvvetlere ‘’gâvur’’ diye saldıran gayrimüslim vatandaşlarımızın kahramanlığını gerçeğe müdahale etmeden, hak ettiği değerle anlatmaktadır. Fedakârlıkları ile düşmanın bile saygısını kazanan Anadolu kadınının kahramanlığı da Yüz Yıllık Mühür dizisinin en önemli referanslarından biri.    


Yapımcılığını Galibarda Fikir Sanat adına Miraç Kazancı’nın üstlendiği Yüz Yıllık Mühür dizi projesi, yaklaşık yüz kişilik bir ekibin titiz çalışmalarıyla çekimlerini gerçekleştirdi. Prodüksiyonuyla da ön plana çıkan projede Çanakkale Savaşının bütün ayrıntıları gerçeğini aratmayacak bir şekilde yeniden üretilmiş. Yoğun emek isteyen, yüksek maliyet gerektiren birçok ayrıntı, tarihsel sorumluluk bilinciyle hayata geçirilmiş durumda. Yüzyıllık Mühür dizi projesinin, savaş dönemini yansıtan dev dekorlarla, titiz bir çalışmayla tüm tarihsel gerçekliği yansıtan büyük bir platoda beş ay süren keyifli bir çalışma sonrasında çekimleri tamamlandı.

Kadrosunda birçok değerli ismi barındıran projede, Yiğit Özşener, Serkan Kuru, Kemal Uçar, Barış Küçükgüler, Yusuf Güney, Yıldırım Memişoğlu, Şencan Güleryüz, Atsız Karaduman, Nesrin Cavadzade, Selda Alkor, Gökcan Kuru, Onuryay Evrentan Hayal Kahraman Özalp, Emir Benderlioğlu, Sezgi Mengi, Cemal Toktaş, Mehmet Esen, Mehmet Ali Nuroğlu, Mehmet Can Mincinozlu, Rüçhan Çalışkur, Seda Yıldız, Onur Dikmen, Şebnem Dilligil, Levent İnal gibi oyuncuların yanı sıra Osmanlı ve düşman askerlerini canlandıran yüzlerce yardımcı oyuncu bulunuyor.

Son Güncelleme: 02 Nisan 2018 11:51

Aynadaki Düşman

Düşman aynada beliriyor, yüzleşmeye hazır mısın? Geçmişini arayan sıra dışı bir gencin sıra dışı hikâyesi, TRT ekranlarından seyirciyle buluşuyor. Aynadaki Düşman, kurgusal bir olayın dekorunda, sizleri ülkenin yakın tarihine ışık tutacak sürükleyici bir maceraya davet ediyor. Yönetmenliğini Hakan Kurşun’un, yapımcılığını İsmail Özer’in üstlendiği dizide; Şafak Sezer, Haluk Piyes, Mine Tugay, Mahir Günşıray, Fadik Sevin Atasoy, Mehmet Barış, Kılıç Çevik, Elif Duru, Münir Akça, Yaren Banu Akbaş ve İbrahim Selim rol alıyor. Güneydoğulu bir milletvekiline suikast planlanıyor… Heyecanın ve temponun hiç düşmediği “Aynadaki Düşman”, bu hafta dördüncü bölümüyle terör konusuna değiniyor. Zambak kod adlı muhbirin üzerinden çıkan kartla araştırmalarını sürdüren Murat, Gürbüz ismine ulaşmanın bir yolunu bulur. Ancak karşısına önemli bir engel çıkacaktır; kendisi. Çelebi ise kaza yerinde üçüncü bir kişinin bulunduğunu öğrenmiştir ve Zerrin’den bu üçüncü kişiyi bulmasını ister. Diğer tarafta Kaan, kaza yerinden kaçan Murat’ın yüzünü görmemiştir. Ancak onun da bu kişinin kim olabileceğiyle ilgili bazı şüpheleri vardır. Bu arada Emekli, Kemal Gürsoy olayını başarıyla kapatan Çelebi’ye yeni ve önemli bir görev verir. Güneydoğulu bir milletvekilinin öldürülmesini de içeren bu kapsamlı sipariş, terör ve derin devlet arasındaki bağlantıları bir kez daha gündeme getirecektir. Murat’ın gördüğü küçük kız kimdir? Murat, babasını öldüren Gürbüz’ü bulabilecek midir? Profesörle görüşen Haluk Tarhan’ın yeni hamlesi ne olacaktır? “Aynadaki Düşman” 12 Mayıs Salı günü TRT 1’de…

Son Güncelleme: 25 Nisan 2017 13:49

Kızıl Elma

Ünlü yapımcı Osman Sınav'ın imzasını taşıyan dizi film " Kızılelma" TRT AVAZ''da... ÜLKEN İÇİN YAŞA AŞKIN İÇİN ÖL! Urfa Ceylanpınar’da, sınırın sıfır noktasında, iki Türk askeri nöbette. Ovanın sessizliği, 200 kişilik ağır silahlı bir grubun ani saldırısıyla bozulur. İki asker, şimdi ölümle hayat, görev bilinci ile korku arasında saniyelik bir seçim yapmak zorunda. Cezalı, sorunlu ve sıradışı bir asker, Murad Altay’ın delice cesaretiyle saldırı önlenir, silahlı grup durdurulur. Şimdi Murad Altay, tüm Türkiye’de günün konusu ve haber bültenlerinin yeni gözdesidir. Murad, Ceylanpınar Devlet Hastanesi girişinde toplanan meraklı kalabalığa ve kameralara doğru yumruğunu havaya kaldırır ve haykırır: “Ülken için yaşa, aşkın için öl..!”. Murad’ın söylediği bu cümle, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT)’in İstanbul birimi başkanı Meryem Kadıoğlu’nun beyninde yankılanır. Bu genç adam kimdir, bu cümle nereden kulağına gitmiştir, tüm bu çılgınca savaşı nasıl kazanmıştır? Hızla araştırılır ve Meryem Hanım, 24 saat sonra Murad’ın karşısındadır; tereddütsüz, Murad’a hayatının teklifini yapar: MİT’e katılmak ve hayatını Türkiye’ye adamak. Murad, teklifi kabul eder. Şimdi Murad Altay, aklını, gücünü ve tüm varlığını, gözlerden uzak bu savaşa verecektir. O artık bir MİT ajanı olarak, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milletini hizmet etmeye, çıkarlarını savunmaya ve her türlü saldırıya karşı korumaya and içmiştir. Tam da Murad’ın yemin ederek Teşkilata adım attığı sıralarda, Uluslararası karanlık bir odak, hedefinde Türkiye olan tüyler ürpertici bir komploya start verir. Şimdi hem Murad, hem de Türkiye, daha önce görülmemiş bir saldırının karşısındadır. Artık kaybedilecek çok şey vardır ama kazanmak, sadece bir avuç vatanseverin ölüme karşı yürümesiyle mümkündür. Türkiye, ya korkunç bir kaosun içine yuvarlanacak, ya da bu kavgadan bir kez daha başarıyla çıkarak kendi millî amacına, kendi KIZILELMA’sına ulaşacaktır. Kızılelma, bu bir avuç “kahraman”ın özverili hayatıdır. Onlar, Türkiye'nin, büyümek ve bölgesinden yeniden adalet ve refahın merkezi olmak yolundaki bu ülke için yaşayacak, mücadele edecek ve “maceradan maceraya” koşacaklardır. Osmanlı’nın, Selçuklu’nun, Fatih Sultan Mehmet’in, Kanuni Süleyman’ın “Kızılelma” rüyası, günümüz Türkiye’sinin heyecanıyla harmanlanacak, kahramanlarımız, gelenekten aldıkları güçle geleceğe yürüyeceklerdir.

Son Güncelleme: 30 Mart 2017 15:29

Haberler